Posts

Showing posts from June, 2020

George Floyd, Nuh Peygamberin nesi olur?

Siyahi Amerikalı George Floyd’un, Amerikan halkını ve dahi kendisini korumakla görevli polis memurları tarafından geçtiğimiz ay öldürülmesinin ardından ırkçılık, ABD başta olmak üzere tüm dünyada yeniden tartışılmaya başlandı.  Tepkilerin odak noktasını siyahilere yönelik ırkçı ve ayrımcı politikalar oluşturdu. Bu bağlamda  “milli kahramanlar”  olarak görülen eski sömürge idarecilerinin veya köle tacirlerinin heykelleri bir bir söküldü.  Ancak, hemen her toplumun kendi  “zencileri” nin bulunduğu, ayrımcılığın köle ticareti ve sömürgecilikle sınırlı kalmadığı, dolayısıyla başta Afrika ülkeleri olmak üzere  “beyaz ırk”  olarak görülmeyen halkların mevcut durumda dahi uluslararası siyasi ve ekonomik sistem tarafından ikinci sınıf görüldüğü gerçeği her türden ırkçılığın faillerini pek ırgalamadı. O halde bugün dünya nüfusunun büyük bir kısmını öyle veya böyle etkileyen, ancak en fazla zararı Afrika halklarına veren ırkçıl...

Bir otokratın ardından: 1972 Soykırımından bugüne Burundi

Burundi Cumhurbaşkanı Pierre Nkurunziza geçen hafta başında vefat etti. Koronavirüs küresel salgını bağlamında Nkurunziza’nın ölüm nedeni üzerinde spekülasyonlar uluslararası kamuoyunda gündem olurken, adıgeçenin arkasında bıraktığı siyasi miras üzerinde pek durulmadı. Bu minvalde, Nkurunziza’nın akıbetinden ziyade, ülke nüfusunun yüzde 85’ini oluşturan Hutular ile yüzde 14’ünü meydana getiren Tutsiler arasındaki husumete, dolayısıyla ülkenin kaderine odaklanmak gerekiyor.  Yazının devamı için tıklayınız .

Sudan’da gençler devrim treninden indirildi mi?

“ Sudan’ın devrim trenini bekleyen zorlu yokuşlar ” başlıklı yazımızı Alex De Waal’ın bir sözüyle bitirmiştik. De Waal mealen, 30 yıldır iktidarda olan  El-Beşir ’i deviren darbenin gerçek anlamda demokrasiye doğru bir adım olabilmesi için, ülkedeki demokratların askerleri karşılarına alması gerektiğini ifade etmişti.  11 Nisan 2019’da ordunun yönetime el koymasının ardından geçen süreyi dikkate aldığımızda, esasen bu karşı duruşun ilk raundunun, geçtiğimiz yıl dün meydana gelen 3 Haziran katliamı ve hemen akabinde gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Bu bağlamda gençler, maruz kaldıkları katliama rağmen meydanları terk etmemişler, aksine daha büyük kalabalıklar halinde  demokrasi  taleplerinin arkasında durmuşlardı.  Yazının devamı için tıklayınız https://www.indyturk.com/node/189996/d%C3%BCnyadan-sesler/sudan%E2%80%99da-gen%C3%A7ler-devrim-treninden-indirildi-mi